Levent Tuncer Yazdı

DİĞER (İHA) - İhlas Haber Ajansı |
 

Levent Tuncer Yazdı

“TOKİ Konut Yapıyor(muş). Nereye?” Söke’ye TOKİ konut yapacak müjdeleri veriliyor, açıklamalar yapılıyor. “Nereye Yapılacak?” cevap yok... Müracaatların başladığı, giriş ücretilerinin yatırıldığı konuşuluyor. “Nereye Yapılacak?” cevap yok... Bin 900 kişi civarında sadece Söke’den başvuru yapıldığı, Söke’ye 200 konut yapılacağı konuşuluyor. “Nereye Yapılacak?” cevap yok... Evet bu soruyla o kadar çok karşılaştım ki, yaptığım araştırmada nereye yapılacağını öğrenemedim. Herkes farklı bir nokta söyledi. Sahi bu TOKİ Konutları “Nereye Yapılacak?” ***** “Güzel Toplantı ve Devamı Mutlaka Gelmeli !” Söke’deki tüm kamu kurum ve kuruluşlarının katılımıyla bir toplantı düzenlendi. 2019 yılı de- ğerlendirmelerinin yapıldığı toplatıda Kaymakam Tahsin Kurtbeyoğlu; “Hesap verme günü” dedi. Kaymakamların hesap vermelerine pek alışık değilizdir. Ama Kurtbeyoğlu bence bir ilki ger- çekleştirdi. Yıl değerlendirmeleri önceki yıllarda sadece asayiş ve trafk de kalırdı. Kamu kurumlarının da iş yaptıklarını yada yapamadıklarını göstermeleri açısından bu tür toplantılar her yıl yapılmalı. Bu toplantılar kamu kurum ve kuruluşlarının icraat değerlendirmelerinin yanında kaynaşmayı, birlikte iş yapma gücünü hatta iş yapma rekabetini de arttıracaktır. Toplantının verimli olduğunu vurguluyor ve devamını diliyorum. ***** “10 Ocak ve Gazeteciler” Yani pamukçunun beğenmediği primi, esnafın ödeyemediği krediyi, emeklinin hak ettiği gibi yaşayamadığını, her şeye gelen zammı yani ekonominin her adımını yazan veya dile getiren basın mensupları da dar ekonomik çemberden geçiyor. 10 Ocak biz gazeteciler için özel bir gün. Adı da anlamlı “Çalışan Gazeteciler Günü”... Bu konuda çalışan yada çalışmayan diye özeleştiri yaparak yorum yapmak mümkün ama burası yeri değil. Çünkü günümüzde teknoloji, mesleğe saygı, mesle- ğine bağlılık gibi temel kavramlar; her türlü insan duygusuyla çalışan mekanizma gibi dejenere olmuş durumda. Bizim mesleğimiz yani gazetecilik de maaledef dejenere olmuş durumda. Bu nedenle bunun yorumunu, gözlemini sizlere bırakıyorum. Ben asıl gazetecilik ve basın sektörünün içinde olduğu sıkıntılardan bahsetmek isterim. İş gelip dayanıp elbette ekonomiye dayanıyor. Evet, basın bir sektör ve bizler de yıllardır bu sektörde var olmaya çalışanlarız. Ekonomik dar boğaz tüm sektörlerde olduğu gibi basın camiasını da zorlamaya başladı. Kendi camiasında korsan gazetecilerle, teknolojiyi yarım yamalak kullanmaya çalışan sosyal medya kalem- şörleriyle, radyolarda telif haklarıyla, gazete kağıdına gelen zamlar ve artan basım maliyetleriyle, sürekli artan baskı ve sansürüyle, hoşgörüşüzlükle mücadele eden de bir meslek. 10 Ocak’lar sosyal hakların elde edildiği günün yıldönümü olmasına rağmen, bugün hala meslek içerisinde sosyal adaletsizlik yada iş garantisi olmayan bir sektör olduğunu konuşuyoruz. Bu anlamda hep söyledik ama bir kez daha dile getirmekte fayda var. Özellikle yerel basının ayakta kalması için gerekli yasaların çıkarılması veya düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Birçok yaygın medya kuruluşlarına uygulanan destek yada imtiyazlar yerel basın kuruluşlarına da sağlanmalıdır. Mesleğin daha etik kurallar içinde yapılması, haksız rekabetin önlenmesi için mutlaka gerekli denetim yasaları getirilmelidir. Saygılarımla...

“TOKİ Konut Yapıyor(muş). Nereye?”

Söke’ye TOKİ konut yapacak müjdeleri veriliyor, açıklamalar yapılıyor. “Nereye Yapılacak?” cevap yok...

Müracaatların başladığı, giriş ücretilerinin yatırıldığı konuşuluyor. “Nereye Yapılacak?” cevap yok...

Bin 900 kişi civarında sadece Söke’den başvuru yapıldığı, Söke’ye 200 konut yapılacağı konuşuluyor. “Nereye Yapılacak?” cevap yok...

Evet bu soruyla o kadar çok karşılaştım ki, yaptığım araştırmada nereye yapılacağını öğrenemedim. Herkes farklı bir nokta söyledi.

Sahi bu TOKİ Konutları “Nereye Yapılacak?”

*****

“Güzel Toplantı ve Devamı Mutlaka Gelmeli !”

Söke’deki tüm kamu kurum ve kuruluşlarının katılımıyla bir toplantı düzenlendi. 2019 yılı de- ğerlendirmelerinin yapıldığı toplatıda Kaymakam Tahsin Kurtbeyoğlu; “Hesap verme günü” dedi. Kaymakamların hesap vermelerine pek alışık değilizdir. Ama Kurtbeyoğlu bence bir ilki ger- çekleştirdi. Yıl değerlendirmeleri önceki yıllarda sadece asayiş ve trafk de kalırdı. Kamu kurumlarının da iş yaptıklarını yada yapamadıklarını göstermeleri açısından bu tür toplantılar her yıl yapılmalı.

Bu toplantılar kamu kurum ve kuruluşlarının icraat değerlendirmelerinin yanında kaynaşmayı, birlikte iş yapma gücünü hatta iş yapma rekabetini de arttıracaktır. Toplantının verimli olduğunu vurguluyor ve devamını diliyorum.

*****

“10 Ocak ve Gazeteciler”

Yani pamukçunun beğenmediği primi, esnafın ödeyemediği krediyi, emeklinin hak ettiği gibi yaşayamadığını, her şeye gelen zammı yani ekonominin her adımını yazan veya dile getiren basın mensupları da dar ekonomik çemberden geçiyor.

10 Ocak biz gazeteciler için özel bir gün. Adı da anlamlı “Çalışan Gazeteciler Günü”... Bu konuda çalışan yada çalışmayan diye özeleştiri yaparak yorum yapmak mümkün ama burası yeri değil. Çünkü günümüzde teknoloji, mesleğe saygı, mesle- ğine bağlılık gibi temel kavramlar; her türlü insan duygusuyla çalışan mekanizma gibi dejenere olmuş durumda. Bizim mesleğimiz yani gazetecilik de maaledef dejenere olmuş durumda. Bu nedenle bunun yorumunu, gözlemini sizlere bırakıyorum. Ben asıl gazetecilik ve basın sektörünün içinde olduğu sıkıntılardan bahsetmek isterim. İş gelip dayanıp elbette ekonomiye dayanıyor. Evet, basın bir sektör ve bizler de yıllardır bu sektörde var olmaya çalışanlarız. Ekonomik dar boğaz tüm sektörlerde olduğu gibi basın camiasını da zorlamaya başladı.

Kendi camiasında korsan gazetecilerle, teknolojiyi yarım yamalak kullanmaya çalışan sosyal medya kalem- şörleriyle, radyolarda telif haklarıyla, gazete kağıdına gelen zamlar ve artan basım maliyetleriyle, sürekli artan baskı ve sansürüyle, hoşgörüşüzlükle mücadele eden de bir meslek. 10 Ocak’lar sosyal hakların elde edildiği günün yıldönümü olmasına rağmen, bugün hala meslek içerisinde sosyal adaletsizlik yada iş garantisi olmayan bir sektör olduğunu konuşuyoruz.

Bu anlamda hep söyledik ama bir kez daha dile getirmekte fayda var. Özellikle yerel basının ayakta kalması için gerekli yasaların çıkarılması veya düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Birçok yaygın medya kuruluşlarına uygulanan destek yada imtiyazlar yerel basın kuruluşlarına da sağlanmalıdır. Mesleğin daha etik kurallar içinde yapılması, haksız rekabetin önlenmesi için mutlaka gerekli denetim yasaları getirilmelidir. Saygılarımla...

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinbolgehaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.